İnsanoğlu, köpeğin zihinsel yeteneklere sahip olduğunu, oldukça geniş bir öğrenme yeteneğinin bulunduğunu, kendi çapında birtakım problemleri çözebildiğini, hatta yorum yapabildiğini yavaş yavaş kabul etmeye başlamıştır. Öğrenme yeteneğine sahip bir canlının, bu yeteneğiyle orantılı olarak, bir kişiliğe de sahip olacağı göz ardı edilemez. Kişilik sadece insanlara mahsus bir özellik değildir. Az da olsa düşünebilen ve birtakım duygulara sahip olan bir fertte, farklı çevre ve öğrenme şartları nedeniyle, diğer fertlerden tamamen farklı bir kişilik şekillenecektir. Bunu köpeklerde çok iyi izlemekteyiz. Irk, cins ve yaş olarak birbirinin aynı olan kardeş köpekleri incelerken, istenildiği kadar eşit şartlarda bakılsın, eşit muameleye tabi tutulsun, yine de kişilik olarak birbirlerinden çok farklı oldukları gözlenecektir; zira biz ayın şartları sağladığımızı iddia etsek bile, hayvanlar çevreden aynı şeyleri öğrenemezler. Bir köpeğin saniyeden daha kısa bir sürede görüp algıladığı bir uyaranın, yanındaki köpek tarafından da mutlaka aynı şekilde algılanacağı söylenemez. Halbuki, bu kadar kısa sürede oluşan bir öğrenme olayı dahi, kişilik gelişimi üzerinde etkili olabilmektedir.
İnsan gibi, köpek de sadece içgüdüler veya dış uyaranlar tarafından pasif olarak harekete sürüklenen, basit bir organizma değildir. Davranışların yönlendirilmesinde yaşamda öğrendikleri (ödül ve cezalar) önemli rol oynar. Aksi olsaydı, bugün köpek okulları diye bir kavram olamazdı.
Köpek henüz derecesini bilemediğimiz bir öğrenme kapasitesiyle, çevresindeki olaylara değişik anlamlar vermekte ve bu olaylarla kendi tepkileri arasında farklı bağlantılar kurmaktadır. Köpekler arasındaki kişisel farklılıklar genetik veya içgüdüsel olduğu kadar, olayları farklı öğrenme, farklı algılama ve farklı yorum yapma neticesi olarak da ortaya çıkmaktadır. Bu bir kişilik örneğidir ve bir canlıda kişilik gelişimi, kişilik problemlerini de beraberinde getirmektedir. Bunun da temelinde yine öğrenme yatmaktadır.
Köpek doğduğu günden itibaren çevresini tanımaya ve öğrenmeye başlar, duyum organları vasıtasıyla iç ve dış dünyasının farkına varır. Türüne has olan birçok özelliği, kalıtım yoluyla getirmiştir. Ancak bu özelliklerinin sayısı sonradan öğrendiklerinin yanında çok sınırlıdır. Gelişimiyle beraber, çevresiyle karşılıklı etkileşimlerin kişilikler arasındaki farklılaşmalara yol açtığını net olarak gözleyebildiğimiz bu hayvan türü için “kişilik” veya “şahsiyet” kavramlarının kullanılması yanlış olmayacaktır.